BETÜL MEMİŞ – GAZETE KADIKÖY
Meçhul Paşa / Bir Hınzır Neşriyat
Kelimenin tam manasıyla gözlerimin dolduğu ve tüylerimin diken diken olduğu bir oyun: 2007’den bu yana tertemiz işlerle ve algı deryasını derinleştiren hikâyelerle sahnede endam eden Tiyatroadam’ın yenisi “Meçhul Paşa”. Demem o ki; ‘bu sezonun en iyilerinden biri’ni sizlere takdim etmekten mesudum. Alıştığımız şenlikli tarzını konuşturduğu, efsanevi mizah gazetesi Markopaşa’nın masalsı günlüğünü tutan hınzır ortaoyunu “Meçhul Paşa / Bir Hınzır Neşriyat” ile yeni sezona merhaba diyen Tiyatroadam’ı öncelikle tebrik ediyorum; oksijeni sadece gaz halinde tutmayıp, beyin loblarımıza da sığdırtabilen işler yapmaya devam ettiği için! Hikâyeyi biliyorsunuz, o yüzden tekrara düşmeyeceğim; Cumhuriyet tarihi kadar eski bir mevzu ama son yıllarda iyice ayyuka çıkan medyanın karın ağrı(y)tan durumunu gelin, bir de Erdem Akakçe, Bülent Çolak ve Fatih Koyunoğlu’nun ‘şahane’ performansından izleyin, sonra nasılsa bir rotada buluşur ve düşeriz peşrevine…
Kaleme aldığı metinlerinin ve o hikayeleri yorumlamasının hastası olduğum yazar Ahmet Sami Özbudak’ın yazdığı oyunun yönetmeni ‘Bir Baba Hamlet’ ve ‘İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?’ gibi oyunlarda aldığı ‘en iyi yönetmen’ ödülleriyle dikkat çeken Emrah Eren. Yönetmen yardımcılığını ise; (2009) Tiyatro Hal’den bugüne sol yamacımı serinleten kelamlar ve projelere imza atan ve Müşfik Kenter’in “iyi insan-iyi oyuncu” şiarının ete kemiğe bürünmüş hem hali Güney Zeki Göker’in üstlendiği “Meçhul Paşa / Bir Hınzır Neşriyat”ta; (canım insanlarım) Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mustafa Mim Uykusuz yine birlikteler…
“Dört ustanın birlikte çıkardıkları Türkiye’nin ilk siyasi mizah gazetesi Markopaşa’nın 1946’da başlayıp, meçhule doğru giden serüveni, ‘bir cılız kalemden dile gelen hakikat’in peşinden gitmiş. Toplam 7 isim, 8 sahip, 10 yazı işleri müdürü, 9 matbaa, 10 adres değiştirerek dönemin çetin koşullarında ‘devleri bile korkutan’ ve ‘fırsat bulabildiği zamanlarda’ her şeye rağmen çıkan 77 sayı kalmış geriye. Bu sayılar aleyhine açılan 16 dava sonucu yatılan toplam 8 yıl, 2.5 aylık mahpusluk da cabası… Meçhul Paşa, işte bu serüveni anlatan hem şenlikli hem hüzünlü masalsı bir ortaoyunu… Gökten düşen üç ilham perisi elmalarını yazarlarına paylaştırmış; muratlarına ermişler mi bilinmez, kerevete çıkmadan görülmez…” diyen ekibin nidasına ses vermeniz dileğiyle! (En çok da kendini ‘medya emekçi’lerinden sananların-görenlerin gitmesi dileğiyle! Hiç laf sokuşturmadım, çok düz bir yerden dedim ve kaçtım. Malum her şeye rağmen gazetecilik yapanların çoğu içeride ya da yurtdışında…) Yazardan yönetmene, dekordan kostüme, ışık tasarımından müziklerine ve oyunu şahlandıran oyuncularına değin; tiyatronun hakkını veren bir oyun olmuş; ayakta alkışı hak eden türden! Sahne arkası emekçileri ise şöyle; sahne ve kostüm tasarımında Barış Dinçel, ışık tasarımında Yakup Çartık, müziklerde ise Deniz Bayrak yer alıyor.
YABANCI KALMA